Jump to content

Doğanın İzinde Mühendislik


Recommended Posts

  • Board Member
Administrator
This post was recognized by Administrator!

"Teşekkürler"

Elif Bişkin was awarded the badge 'Great Content' and 200 points.

    Günümüzde bizleri her gün yeni buluşlarla şaşırtan bilim insanlarının bu yenilikçi fikirlerinin yol göstericisini biliyor musunuz? Tükenmeyen o ilham kaynağı her gün kendi döngüsünü durmaksızın tamamlayan, içerisinde bin bir türlü güzelliği barındıran, hepimizin daimî evi Doğa Ana!  

   Buluşların her birinin taslak halden en inovatif şeklini almasında birden fazla beyin fırtınası yapan bilim insanları, karşılaştıkları problemlere bazen tesadüfi bazense uzmanlık gösterdikleri doğa bilimleri sayesinde çözüm bulmuşlardır. Doğayı böylesine örnek alarak ve taklit ederek problemlerimizi çözmemizi sağlayan yöntem literatürde Biyomimikri olarak adlandırılmaktadır. Gelin hep birlikte içerisinde Biyomimikri etkisi taşıyan üç adet mühendislik harikasına bakalım.   

  Günümüzde artık neredeyse eski bir teknoloji olan 1960’larda Japonya’da inşa edilen yüksek hız treni Shinkansen çok büyük bir probleme sahipti. Tünel giriş ve çıkışlarında bir basınç dalgası yaratan tren, kuvvetli bir sonik patlama sesi çıkarıyordu. Sonik patlama çevredeki canlılar ve tren içerisindeki yolcular için tehlike oluşturuyordu. Tren için oluşturulan teknik ekipten Eiji Nakatsu aynı zamanda bir kuş gözlemcisi olmasını avantaja çevirerek Yalıçapkını kuşunun suya hiçbir sıçrama yapmadan dalabilmesinden ilhamla kuşun gaga şeklini taklit ederek trenin ön kısmını tekrardan tasarladı. Bu yeni tasarım sonucunda sonik patlama sorunu giderildi buna ek olarak trenin maksimum hızında artış gözlemlendi ayrıca bu yeni tasarım yakıttan neredeyse %15 tasarruf etti.

   İkinci olarak aktif bir şekilde hayatımızda yer alan drone teknolojisinde cihazlarda kullanılan kanatların yol açtığı stabilizasyon problemleri, uçuş kalitesini minimize ederken enerji verimsizliğini ve çekilen görüntülerin kalitesizliğini de beraberinde getirmektedir. Harvard Üniversite’si Robotik Biyomimikri Araştırma ekibi bu duruma son vermek için doğadaki uçuş ustası olarak bilinen Yusufçuk böceklerini incelemeye aldılar. Yusufçuk böceği dört kanadını birbirinden bağımsız hareket ettirebilmektedir bu sayede stabil bir uçuş sağlarken manevra kabiliyetini de arttırmaktadır. Bu bağımsız kanat yapısı örnek alınan tasarımlarda drone rotorlarının her birinin farklı hızlarda dönerek uçuş esnasında her türlü hava akımına uyum sağlaması amaçlandı. Ayrıca Yusufçuk böceğinin esnek kanat yapısı, drone kanatlarında da esnek malzemeler seçilmesine yol açarak titreşim ve enerji kaybını büyük ölçüde azalttı. Bu dengeli yapı sensörler ve yazılımlar ile eş zamanlı kontrol edilerek drone teknolojisindeki stabilizasyon problemlerini büyük bir ölçüde minimize etti.

  Son olarak doğadaki en başarılı inşaat ustalarından biri olan termitlerden ilham alarak Eastgate Center adlı binayı tasarlayan ve doğal bir yöntemle enerji tasarrufunda çığır açan Mick Pearce'in eserinden bahsetmesem olmaz. Termitlerin inşa ettiği höyükleri örnek alarak oluşturduğu bir sürü minik boşluk barındıran bu devasa yapı soluk alışverişine benzer bir şekilde hava akışı sağlanarak herhangi bir soğutma sistemi kullanmadan binanın içerisini serin tutmaktadır. Bu çevreci yapı neredeyse %30 oranında enerji tasarrufu sağlamaktadır.

  Daha birçok ilgi çekici örnekle ele alınabilecek Biyomimikri, umarım biz geleceğin bilim insanlarının en çok ele aldığı yöntemlerden biri olur. Bir gün çözemediğiniz bir probleminiz olursa doğaya bakmayı unutmayın. 

Edited by Elif Bişkin
  • Like 4
  • Thanks 2
Link to comment
Share on other sites

 Share

×
×
  • Create New...